Proust Koltuğu hakkında sizlerle paylaşacağımız sıra dışı bir hikâyemiz var. Hikaye Milano'da Solid Senses'in açılışıyla başlıyor. O dönemde, aralarında Alessandro Mendini'nin de bulunduğu İtalya'dan birçok sanatçı, stüdyo için çeşitli mobilya parçaları üretmek üzere görevlendirildi. Şirket Carrara mermerinde uzmanlaşmıştır.
Tasarımcılar tarafından yaratılan parçalardan biri de Alessandro Mendini tarafından tasarlanan muhteşem bir koltuk. Tek parça bembeyaz mermerden oyulmuş. Ürünün ağırlığı yaklaşık 40 ton. İtalyan tasarım ekolünün bu en ünlü temsilcisinin klasik, sıkıcı olmayan tarzında gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte, bu tür eşyalar için alışılmadık bir malzemenin kullanılması, koltuğa pek de tanıdık olmayan bir görünüm kazandırıyor. Ve üzerinde oturmak pek rahat değil. Ancak neredeyse kült bir obje haline gelen bu mermer şaheserin yaratıcıları için asıl odak noktası konfor değil.
Benzer bir tasarıma bakın: Kaboom! Gibson çiftinden: aşk ve piroteknik hakkında bir video
1970'lerin sonunda ünlü bir tarihçi bu sıra dışı koltuğu özellikle Ferrara'daki Palazzo del Diamanti için tasarladı. İtalyan dekorunda postmodernizmi sembolize eder hale gelmiştir.
Gerçekten harika bir tasarımcının elinden çıkmış, baskılı kumaşla döşenmiş klasik bir bar sandalyesi. Döşeme resmi de Paul Signac'ın sanatsal yaratımlarından esinlenerek sanatçının kendisi tarafından icat edilmiştir. Ahşap çerçeve de parlak renklerle boyanmıştır.
Bu mobilya parçası, yenilikçi zamanımız için, yaratıcısının tarihsel bağlama ilişkin özgün görüşünün bir ifadesi haline gelmiştir. Aradan zaman geçti ve bu model Mendini'nin kartviziti ve en tanınmış başyapıtı olarak kabul edilmeye başlandı. Bu nedenle yazar kitabı defalarca biraz değiştirilmiş ve sınırlı sayıda basmıştır. Zaman geçtikçe, orada durmaya niyeti yoktu. Belki de çok yakında buna benzer bir tane daha göreceğiz, ama farklı bir yorumla.
İlginç bir iç mekan: Derenin nazik şırıltısı: kavramsal bir ahşap koltuk
Alessandro Mendini’nin efsanevi Proust mermer koltuğunu görenler, tasarımın ne kadar etkileyici ve özgün olduğunu belirtiyorlar. Ancak merak ettim, bu koltuğun kullanılabilirlik açısından ne gibi zorlukları olabilir? Tasarımın rahatlık düzeyi hakkında ne düşünüyorsunuz? Kullanıcılar için gerçekten kullanışlı mı yoksa sadece bir sanat eseri mi?