Amerika'nın Nevada eyaleti her yıl çağdaş sanattaki farklı eğilimleri desteklemeye adanmış büyük bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor.
BurnMan festivali adını, festivalin son gününde gerçekleştirilen ana ritüel olan sembolik bir insan imgesinin yakılmasından almaktadır.
Çöl birkaç günlüğüne dönüşür.
Binlerce sanatçı, tasarımcı ve heykeltıraş yeni çalışmalarını sunmak için buraya geliyor.
Geçtiğimiz yıl Ukraynalı multi-disipliner sanatçı
Mühendislik tasarımı açısından anıtsal ve karmaşık olan yapı, iki anlamsal bölümden oluşmaktadır.
İlki, dıştan bakıldığında, bir çift yetişkini temsil eden üç boyutlu, metal çerçeveli bir görüntüdür.
İkincisi, iç mekan, avuçlarıyla birbirlerine ulaşmaya çalışan çocukların bembeyaz figürleridir.
Benzer bir tasarıma bakın: Kadın odalarındaki çiçekli minderler
Böylesine bir ifade gücüne ulaşmak için minimalist araçların kullanılması inanılmaz.
İzleyiciler, her ikisi için de acı verici olan, insanlar arasında büyüyen yabancılaşmayı anlayabilir.
Ancak bedenlerinin içinde gerçek bir mucize yatıyor: çocuklar.
Alexander Milov, "İnsanları bir araya getiren saflığın ve samimiyetin canlı bir sembolü," diye açıklıyor.
Yani bir ilişkiyi kurtarmak için hala bir şans var.
Çocuk heykellerinin içinde alacakaranlıkta parlamaya başlayan diyot cihazları bulunuyor.
Çok etkili, pozitif ve interaktif.
Her izleyici hayal gücünde mutlu sonla biten kendi hikayesini yaratabilir.
Tasarım Müzesi, "Aşk "ın Odessa'ya dönmesini ve heykeltıraşın memleketinin yeni bir simgesi haline gelmesini diliyor.
Çeşitli görsellere ve kısa bir videoya göz atın, ardından izlenimlerinizi yorum olarak yazın!
İlginç iç mekanlar: Alexander Semenov: Kutup deniz canlılarının eşsiz fotoğrafları
Heyecan verici bir sanat eseri olan “Aşk” adlı anıtsal heykelin metal çerçevesine hapsedilmiş sihir, sembolizm ve şiirsellik, insanları nasıl etkiliyor? Heykelin anlamını ve içerisindeki gizemli unsurları daha iyi anlamak için ne gibi araştırmalar yapmak gerekir? Bu eserin yaratıcısı olan Alexander Milov’un sanat anlayışı ve ilham kaynakları nelerdir? Herkesin bu heykelden farklı bir şekilde etkilendiği söyleniyor, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?