Bu makale, "Paramı başka neye harcayabilirim?" adını vermek istediğim bir tasarım deneyine adanmıştır?". Gerçek adı Bare Bones Ghost Chair'dır ve çevrilmeden bırakılırsa bize kesinlikle hiçbir şey anlatmayacaktır.
Şunu açıklığa kavuşturalım: Bare "çıplak", Bones "kemikler" ve Ghost "hayalet" anlamına gelir. Geriye son kelime kalıyor: Sandalye (ki bu yeterince mantıklı).
Elimizde ne var? Sandalye cisimsizdir, sadece çıplak kemikleri görünür ve tüm yasalara aykırı olarak birlikte işlev görür. Biraz kasvetli, ama bu hafif kalır.
Aslında, insan yaratıcılığının bu alışılmadık parçası çok iyi huyludur ve ilgili ama kesinlikle korkmuş bakışları çekmeyecektir. Herkes koltuğun gücünü de test etmek isteyecektir.
Benzer bir tasarıma bakın: Bertrand Kulik'ten sıra dışı fotoğraflar: Bir örümceğin özel hayatı, yakın çekim
Bu kadar ilgi çekici görünmesi için altı dal köstebek ormanı ve iki kalın şeffaf akrilik plaka gerekti. Görünürdeki kırılganlığına rağmen, konsolun dayanıklılığından şüphe duymanıza gerek yok.
Arkanıza yaslanıp rahatlayabilir ve dayanıklılığı konusunda endişe duymadan patlamış mısırınızı çıtırdatarak arkadaşlarınızla sohbetin tadını çıkarabilirsiniz.
Ahşap parçalar gerçekten sağlamdır çünkü malzeme deniz işlemine dayanmıştır. Sandalye el yapımıdır, bu nedenle ona sahip olmak isteyenlerin sabırlı olması gerekecektir.
Yaklaşık bir buçuk ay beklemeniz gerekiyor, çünkü acele etmek istemiyorlar, ancak müşterileri için mükemmel, benzersiz, ultra modern bir mobilya parçası yaratmak istiyorlar.
Tasarım Müzesi web sitesini okuyanlardan bu parçalardan birine ihtiyacı olan var mı?? Sadece 1300 dolar ve sizin. Gerçek (paraya ek olarak) teslimat da ücretsiz değildir ve size ek olarak 300 $'a mal olacaktır.
İlginç bir iç mekan: En sevdiğiniz parlak yayınları saklamak için bir raflı sandalye, tasarımcı Han Seung Lee'nin eşsiz bir ürünü, Güney Kore
Malzemelerin birleştirildiği bir sandalyeden bahsedilmektedir. Okuyucu olarak merak ediyorum, bu sandalye ne gibi olaylara ve deneyimlere gönderme yapmaktadır? İnsanların farklı yaratılışlara inandığı bir kültürde, bu sandalye metafiziksel bir anlam taşıyor olabilir mi? Ayrıca, bu sandalyenin ahşap ve şeffaf akrilik gibi farklı malzemelerin kullanılması hikayenin sembolik bir yönü olabilir mi?