Tasha Sturm, çocukların ellerindeki basillerin çok çeşitli bir bakteri grubu olduğunu belirtiyor.
Bilim insanları bazı türlerden basitrasin ve polimiksin gibi antibiyotikler sentezlerken, diğerleri hastalığa yol açabilir.
Sunulan mikroorganizmaların çoğunun insanlar için tamamen zararsız olduğunu ve hatta bağışıklıklarını geliştirebileceğini belirtmek rahatlatıcıdır.
Benzer bir tasarıma bakın: Uluslararası üne sahip tasarımcılardan 50 çarpıcı sandalye fotoğrafı
Başparmağınızın etrafındaki bölgeye bakarsanız, beyaz bir koloni görürsünüz. Muhtemelen Staphylococcus aureus'tur. Sarı mikrokok ve pembe olan anaerobik serratia.
Deneyin sonuçlarını merakla bekleyen çocuk, resimleri görünce 'harika' dedi!" ve ellerini yıkamaya gitti.
Kızım da bir köpeğin burnundan, patisinden ve bir kedinin kuyruğundan örnek alınmasını önerdi. Ailede bir mikrobiyolog daha yetişiyor.
İlginç bir iç mekan: Genç sinemacılardan bir bilim deneyi: doğru ölçekte bir güneş sistemi modeli
Bu etkileyici fotoğrafların ardından, el hijyeninin önemi hakkında merak ettiğim bir şey var: Yalnızca yürüyüşten sonra mı ellerimizi yıkamalıyız, yoksa günlük hayatta da düzenli olarak mı yapmalıyız? Mikroplardan korunmak için en etkili yöntem nedir?
El hijyeni, sadece yürüyüşten sonra değil, günlük hayatta da düzenli olarak yapılmalıdır. Eller, mikropların en kolay yayıldığı alanlardan biridir ve bu nedenle düzenli olarak yıkanmalıdır. Mikroplardan korunmak için en etkili yöntem, elleri sık sık sabun ve su ile en az 20 saniye süreyle yıkamaktır. Ayrıca alkol bazlı dezenfektanlar da kullanılabilir. Eller yıkanmadan yüz dokunmamalı ve hijyenik olmayan yüzeylere temas edilmemelidir. Özellikle hastalık mevsimlerinde el hijyenine daha fazla dikkat edilmelidir. Bu basit önlem, birçok hastalıktan korunmada büyük fayda sağlayacaktır.