İnsanın duygularıyla yaşadığı ve bunları etrafındakilere birçok şekilde ifade ettiği uzun zamandır kanıtlanmıştır… Ancak her birimiz aynı zamanda edebiyatta, müzikte, resimde bir başyapıt yaratabilen, ruh hallerini ve deneyimlerini içine koyabilen bir yaratıcıyız. Dolayısıyla, samimi duyguları ifade eden ve bunları sanata yansıtan bir tarza dışavurumculuk denir.
Avangardizmle yakından bağlantılıdır, ancak ondan farklı olarak romantizm, kısıtlama ve yumuşaklıkla doludur.
Ancak stil hala çok dinamik, cesur renkleri ve farklı stillerin unsurlarını bir araya getiriyor.
Renkler bir tondan diğerine nazikçe akarken, ışık ve gölgenin büyüleyici etkileşiminden etkin bir şekilde yararlanıyor.
Bu türde çok fazla ayrıntı yoktur, ancak aynı zamanda tüm aktif unsurlar bir konuya bağlı olarak bir anlamda birleştirilmiştir.
Bu tarz, sınırları ve kısıtlamaları kabul edemez, formları, çizgileri ve imgeleri hiperbolize etme, dönüştürme ve çarpıtma eğilimindedir.
Benzer tasarımları görün: Sürdürülebilir tasarım neye benzeyebilir?
Simetri eksikliği, özellikle tasarım ve mimari söz konusu olduğunda önemli bir özelliktir. Ana fikir, izleyicide bir duygu dalgalanması, bir izlenim fırtınası yaratmak, şok etmek ve izleyicinin uzun süre şokta kalmasını sağlamaktır.
Dışavurumculuk gençler için bir stil gibidir. Aktif, etkileyici, romantiktir, ancak aynı zamanda tüm bileşenlerinin uyumuna saygı duyar.
Modern evin iç tasarımında dışavurumculuğun sınırsız duygusallığını nasıl yansıtıyorsunuz? Bu tarz bir tasarımın avantajları ve dezavantajları nelerdir?