Adı Fince'de 'Kuzey Kutup Dairesi' anlamına gelen Napapijri markasının tarihi 1987 yılında başladı. İşte o zaman, Mont Blanc'ın eteklerindeki pitoresk bir Alp vadisinde, bilinmeyen bir İtalyan şirketi, özel yüksek kaliteli mumlu tekstillerden seyahat çantaları üretmeye başladı. Efsanevi Bering serisinin modelleri bugün hala popüler.
Napapijri, birkaç yıl sonra kadın ve erkekler için bir giyim ve aksesuar serisi başlattı. Markanın benzersiz stili, bir zamanlar insanlığın dünyaya bakışını değiştiren ve bugün de ilham vermeye devam eden geçmişin büyük keşiflerine ve keşiflerine saygı duruşunda bulunuyor.
Benzer bir tasarıma bakın: Küçük bir kasabadan büyük tasarımcı
Napapijri 2008 yılında Uluslararası Yeşil Haç'ın programlarına aktif olarak katılmış ve ekolojik araştırmaları desteklemek için birkaç büyük ölçekli kampanya başlatmıştır.
Markanın her iki faaliyeti de İtalyan stüdyo oggettispeciali ekibi tarafından tasarlanan Napapijri Green House pavyonunun tasarımına yansıtılmıştır.
Pavyonun tamamı, pleksiglas panelleri tutan ahşap bir çerçeveye sahip bir serayı andırıyor. Pavyon, farklı şekil ve boyutlarda canlı bitkilerle zengin bir şekilde dekore edilmiştir. Napapijri'den kıyafetler ve vintage mobilyalar doğal çevreyi kusursuz bir şekilde tamamlıyor.
Fotoğraf: Zsolt Istvan Posta.
İlginç bir iç mekan: Stockholm mobilya fuarı 2013 önde gelen üreticiler için dönüm noktası niteliğinde bir etkinlik
Napapijri Green House şık eko pavyonu hakkında bir soru sormak isteyen okuyucu adına kısa bir yorum: Bu çevreci pavyonda hangi eko dostu malzemeler kullanıldı? Enerji verimliliği sağlandı mı? Bu pavyonun tasarımı çevresel sürdürülebilirliği nasıl destekliyor?