İngiliz firması
Tasarım, seri olarak yükselen ve alçalan 5 çelik kiriş içermektedir.
Hidrolik krikolar kullanılarak, kompozit üniteler farklı açılarda açılır – ilki %70, geri kalanı daha küçüktür, ancak su yüzeyinden 2,5 metreye kadar bir açıklık sağlamak için yeterlidir.
Ağırlıkları 6 ila 7 ton arasında değişen kirişler, 40 tonluk bir karşı ağırlıkla dengeleniyor. 20 metre uzunluğundaki bir köprü Grand Union Kanalı kıyılarını birbirine bağlamaktadır.
Estetik amacı modern kentsel çevreyi güzelleştirmek olan yapı, sanatsal etkisi açısından kinetik bir heykeli andırıyor.
Benzer bir tasarıma bakın: Sınıfta nasıl kestirilir: Tasarımcı Yaroslav Misonzhnikov'dan lateks destekli Zevaka fonksiyonel masa
Yapısal çözümün etkili işlevselliği, hem yayalar hem de nehir taşıtları için konforlu bir seyahat sağlar.
Köprü kapalı olduğunda 3 metre uzunluğunda bir yaya geçididir.
Paslanmaz çelik köprü korkulukları sadece trafik güvenliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda güzel bir dekoratif unsur olarak tüm yapıya hafif bir telkari görünümü verir.
Geceleri geçidi aydınlatmak için tırabzana bir LED ışık çubuğu sistemi yerleştirilmiştir.
Köprü, kentsel alanı su yolu ve mimari yapılarla organik bir şekilde birleştiren büyük ölçekli bir arazi kullanım dönüşümü projesinin parçasıdır.
Tasarım Müzesi, ziyaretçilerine İngiliz köprü yapımcılarının orijinal çalışmalarının fotoğraf ve videolarından oluşan bir seçki sunuyor.
İzlenimlerinizi yorumlarda bize bildirin!
İlginç bir iç mekan: La Confiserie CandyLabs'dan el yapımı tasarım lolipoplar: ince, tatlı, emek yoğun
Bu zarif yaya köprüsü Londra’nın kentsel çevre tasarımına çağdaş bir katkı yapıyor. Ancak, kullanışlı olması ve halkın ihtiyaçlarına yanıt vermesi açısından ne gibi kolaylıklar sağlıyor? Engellilerin erişimi ve güvenliği gibi önemli konulara ne kadar dikkat edilmiş? Mevcut mimari yapılarla uyumu ve çevresel etkisi nasıl değerlendirilebilir?
Bu zarif yaya köprüsü, Londra’nın kentsel çevre tasarımına çağdaş bir katkı yapmanın yanı sıra çeşitli kolaylıklar da sunuyor. Öncelikle, köprünün kullanışlı olması ve halkın ihtiyaçlarına yanıt vermesi sağlanmıştır. Ayrıca, engellilerin erişimi ve güvenliği gibi önemli konular da göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır.
Mevcut mimari yapılarla uyumlu olması ve çevresel etkisi de göz ardı edilmemiştir. Köprü, çevresine zarar vermeden estetik bir görünüm sunmaktadır. Böylece, şehrin güzelliklerine zarar vermeden modern bir yapı eklenmiştir.
Sonuç olarak, bu yaya köprüsü sadece çağdaş bir tasarım örneği değil aynı zamanda kullanıcıların ihtiyaçlarına yanıt veren ve çevreye saygılı bir yapıdır. Bu nedenle, hem estetik açıdan hem de fonksiyonellik açısından büyük bir değer taşımaktadır.